BEYNİMİZİN YÜZDE YÜZÜNÜ KULLANSAYDIK NE OLURDU ?


Dikkat Spoiler içerir.

    İyi bir başlangıç yapmak gerekirse "Her şey önce bir toz bulutuydu... " demek isterdim fakat o zaman da çok öncesine gitmiş olurdum. Lucy filminde de yer yer en başına toz bulutu bölümlerine atıfta bulunarak yer yer günümüzden örnekler vererek insan, doğa, çevre ve dünyayı bilim çerçevesinde betimleyen, hafif aksiyonlu hafif kurgulu izlenesi bir film çıkıyor karşımıza. Bu yazın merakla beklenen filmlerinden "Lucy" Luc Besson imzalı bir yapım ve başrollerini Scarlett Johansson ve Morgan Freeman paylaşırken filmde bir çok Koreli yıldız da göze çarpıyor. Fransız bir yönetmen tarafından film çekilmiş olsa da film bir çok yönüyle kalıplaşmış bir Hollywood filmi olmaktan çıkamıyor. Özellikle aksiyon sahneleriyle Luc Besson filmi olduğunu belli ederken ustaca kaleme alınmış senaryosuyla bu yazın en gözde filmlerinden olmayı hak ediyor.






   
Tayvan'da bir otelde başlayan maceramız Lucy adında genç bayanın kendini Tayvan'ın uyuşturucu çetelerinden birine bulaşmasıyla hikayemiz devam ediyor. Tahmin edilen bir mafya hikayesinden daha çok bilim kurgudan da güç alan senaryo, beklentiyi artırarak devam ediyor. Film en başından acaba "Beynimizin yüzde yüzünü kullansaydık ne olurdu? "sorusunu izleyiciye sordurup ciddi bir merak uyandırıyor. Algı kapılarının açılması ve beynimizin tamamının kullanılmasıyla ilgili filmler bolca çekilmiş olsa da Lucy ile en çok benzerlik gösteren de yakın zamanda izlediğimiz "Limitless" filmi aklımıza hemen geliveriyor. "Limitless" tatmin edici bir sonla senaryoyu sonlandırırken, Luc Besson Lucy'de alay eder gibi en başa bir hücreye kadar hatta ve hatta toz bulutuna kadar geri gidiyor. Özellikle ilk yarıda Profesör Norman'ın (Morgan Freeman) anlatımıyla pekiştirilen sahnelerin uyumundan bahsetmek isterim. Birbiriyle ilintili bu bölümlerde uyumlu bir kompozisyon göze çarparken beklenenin dışında akan senaryoyla izleyicide merak gittikçe artıyor. İnsanın aklının nelere kadir olduğunu da dair pek de fikrimiz olmadığından Lucy'nin yeteneklerini her sahnede büyük bir merakla izliyoruz. Scarlett Johansson'un korkak bir kızdan, vücuduna karışan CPH4 adlı maddenin etkilerinden sonra dönüştüğü varlığı başarıyla canlandırabilmiş. Morgan Freeman beklenildiğinden az görünse de Profesör rolünü başarıyla canlandırabilmiş. (Zaten adam Wanted'dan itibaren farklı bir rolle karşımıza çıkmadı.)



    Güney Kore'ye ait müzik ve sinema piyasasının dünyaya açıldığı günümüzde Luc Besson popüler dünyaya yabancı kalmayarak Tayvan'da Koreli bir mafyayı senaryoya katarak Koreli oyunculara yer vermiş. Yönetmen evrensel bir film çekmeyi amaçlayıp dünya çapında gişe yapmayı hedeflemiş olacak ki Amerikalı, İngiliz, Koreli, Fransız, Alman ve İtalyan oyuncular filmde yer alıyor. Film tam anlamıyla bir Luc Besson imzası taşıyor. Öyle ki Paris sokaklarında gördüğümüz aksiyon sahneleri Taxi 2 filminden gözümüzü ısırıyor. Efektler günümüz teknolojisinin nimetlerinden faydalansa da 2. yarıdaki Lucy karakterinin ziyaret ettiği mekanlarda acaba mavi mi yeşil ekran mı kullandı sorusunu akıllara getiriyor. Üzülerek söylemek isterim ki filmdeki skalayı düşüren etmenler Fransız oyunculardı. Yönetmen Hollywood ayarında film çekmeyi başarırken Fransız oyuncuların performansları maalesef dizi oyunculuğu seviyesinde kalmış. Uyuşturucu ticareti işinin pazarlama işini karizmatik aksan sahibi İngiliz birine bırakarak işi yumuşatmayı, "ne var canım ha domates taşımışsınız ha CPH4" rahatlığında pazarlama yapan İngiliz eleman duruma ayrı bir espri katmış. Genel olarak Fransız usulü espriler ve bakış açısıyla çekilmiş bir film karşımıza çıkıyor.

    Filmde belki sıkça tekrarlanan mottolardan biride hücrenin yaşam alanı bulamazsa öleceği, bulursa üreyeceği ilgi çekiyor. Sonuç olarak zaman kavramının tek birim olduğuna karar veren senarist tez ve hipotezlerinin altını mantıklı ve bilimsel bir çerçevede doldurarak ortalama bir sinema seyircisinin anlayacağı dilde hikayeyi aktarmış.


İyi Seyirler

Kübra Sancı.

6 yorum:

  1. Elinize emeğinize sağlık güçlü bir yazı

    YanıtlaSil
  2. bu filmi merak ediyordum izlemem için bi gerekçe buldum teşekkürler.
    Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Sevdim bu filmi :) herkese tavsiye ederim

    YanıtlaSil
  4. Güzel, ilgi çekici bir filmdi. Kaliteli filmlerin az çekildiği bir dönemde tavsiye edilebilecek cinsten.

    YanıtlaSil