The Lobster - Çay içebiliriz Esra Hanım

Öyle bir yakın gelecek düşünün ki, yalnız gezmenin yasak olduğu, yalnız gezenlerin bir otele gönderildiği, bu otelde 45 gün içinde eş bulmak zorunda kaldıkları, bulamadıklarında ise seçtiklerini bir hayvana dönüştükleri. Yönetmen Yorgos Lanthimos gözünden, harika bir kurguyu, göze batmayan ve yalın oyunculuklarla "Film Ekimi" kapsamında izledik. Açılışı The lobster'la yapmış biri olarak, açıkçası "Film Ekimi" diğer filmlerle ilgili beklentimi yükseltti. Ancak, izlediğim filmler (The Lobster, The Witch, İnsanın Değeri, Dheepan, Knight of Cups, Bayan Amerika ve Carol) arasında The Lobster açık ara önde ve bir çok ödüle layık görüleceğini bunun yanı sıra, bundan sonra çekilecek filmlere de ışık tutacağına inanıyorum. 

O GEMİ MUTLAKA BİR GÜN GELECEK!


Bu bayram gününde, artık eş dost akraba ziyaretinin önemini yitirdiği şu günlerde gülmek isteyen herkesi bu filme davet ediyorum. Ben de Kurban Bayramı (tatilinin) başında bol kahkahalı bir başlangıç yapmak adına Türk-absürt komedi yazar ve yönetmenlerinden Burak Aksak'ın yazıp yönettiği "Kara Bela" filmi salonuna kendimi attım. Çok da iyi yapmışım. Başrollerini Cengiz Bozkurt, Seda Bakan, Erhan Kolçak Köstendil ve Cihan Ercan'ın paylaştığı filmde Burak Aksak tarzından, "Leyla ile Mecnun" ve "Bana Masal Anlatma" filminden izler taşıyan bol kahkahalı bir film karşımıza çıkıyor.

Kabuğunu kırma vakti geldi!

Komedi- aksiyon türüyle beyaz perdede yer alan "Ajan" eğlenceli fragmanıyla bu yaz ilgi çekici yapımlardan biri. Bu sıcak yaz gününde bir kaç öne çıkan seri filmlerinin yanı sıra gülmek isteyen ve aksiyon tutkunlarına heyecan dolu anlar yaşatacak bir film olan Ajan, başrol oyuncularının İngiliz olması vesilesiyle yönetmenin de İngiliz olduğunu tahmin ederken, filmde Amerikalı yönetmen Paul Feig'in imzasını görüyoruz. 


Bebeğim "Marketing" İngilizce bir kelime, "pazarlama" tam karşılamıyor bile!


Göz dolduran ve merak uyandıran fragmanını görür görmez salona koştum ve Kingsman:Gizli servisi vizyona girdiği ilk gününde izledim. İngilizler bu "pazarlama" işini iyi biliyor ve James Bond'un yaşlanmış olmasını göz önünde bulundurup, Harry Potter'ın bebelere hitap etmesini yeterli bulmayıp, Açlık oyunlarının da hatırı sayılır izleyicisini de hesaba katınca ortaya güzel bir formül çıkmış.