Bebeğim "Marketing" İngilizce bir kelime, "pazarlama" tam karşılamıyor bile!


Göz dolduran ve merak uyandıran fragmanını görür görmez salona koştum ve Kingsman:Gizli servisi vizyona girdiği ilk gününde izledim. İngilizler bu "pazarlama" işini iyi biliyor ve James Bond'un yaşlanmış olmasını göz önünde bulundurup, Harry Potter'ın bebelere hitap etmesini yeterli bulmayıp, Açlık oyunlarının da hatırı sayılır izleyicisini de hesaba katınca ortaya güzel bir formül çıkmış.

 


X-Men Birinci sınıf ve X men:Geçmiş Günler Gelecek filmlerinin yönetmenliğini de üstlenmiş olan Matthew Vaughn  itiraf etmeliyim ki ortaya temiz bir iş çıkarmış. Kusursuz aksiyon sahneleri, sizi sıkmayan kurgusu, her an şaşırtabilen sürprizleriyle peşinde kitleler yaratabilecek ve devam filmleri olacak güzel bir proje ortaya çıkmış. İngiliz milliyetçiliğini buram buram hissedebileceğiniz hatta ve hatta Sherlock Holmes ve James Bond zekası karışımı senaryosu, bilim kurgu filmlerine göz kırpan yeni fikirleriyle, Amerika'lıları küçümseyerek karşımızda iyi bir devam filmi duruyor. Colin Firth'ü fragmanında gördüğümde o muhteşem aksiyon sahnelerini izlemek için sabırsızlandığımı itiraf etmeliyim. Ne de olsa Kral (King's Speech) artık Kral'ın adamını (Kingsman:Gizli Servis) oynuyor. Colin Firth'ün usta oyunculuğuna lafım yok ancak bu film genç oyuncuları parlatmak daha önce de bahsettiğim gibi bir Açlık Oyunları, James Bond, Harry Potter gibi seriler üretmek adına yapılmış başarılı bir yapım. Öyle ki genç ajan rolünde Kingsman dahil sadece iki filmde rol almış Taron Egerton yer alıyor. Bu yakışıklı delikanlı genç kızlar arasında tutulursa alır yürür gibime geliyor. Başroldeki delikanlıdan çok benim ilgimi çeken diğer bir genç isimde Spor ayakkabı reklamları ve Madonna kliplerinden hafızalara kazınan Cezayir asıllı güzel dansçı Sofia Boutella. Kendisini en son Street Dance 2'de görmüştük ve sanırım Hollywood'a yeteneklerinden ötürü göz kırpanlardan olmasına rağmen vücudunun esnekliğini kullanacağı benzer rollerin dışına çıkamayacak. Ancak, danstan gelen biri olarak bu filmde Samuel L. Jackson'ın sağ kolunu oynamak genç oyuncu için büyük şans olmalı. Yönetmenin de oyunculuk adına çokta tecrübesi olmayan bu genç bayanı doğru sahnelerde kullandığını düşünüyorum. Komedi-aksiyon kıvamında olan filmde kötü adam rolündeki Samuel L. Jackson'ın peltek konuşması ve "kan görmeye dayanamayan kötü adam" paradigması filmimizi yüksek bütçeli absürt-komedi olması yönünde ilerletmiş. Son olarak da Michael Caine'den bahsetmek isterim. İyi bir sinema izleyicisi olarak şunu belirtmeliyim ki Michael Caine'i filmde görüyorsanız az çok filmin sonunu tahmin edebilirsiniz. Batman, Yıldızlararası, sihirbazlar çetesi ve Prestij filmlerinden tanıdığımız Caine'in canlandırdığı birbirinin kopyası filmlere çok alıştık. Artık, kendisini farklı rollerde görmek isteriz gibi klişe bir cümle kurmak isterdim ki zaten kendisi 82 yaşında olan oyuncu oturduğu yerden beylik laflar etmeyi kolay buluyor olmalı.

 



Aksiyon sahnelerinin ustaca çekildiği, bolca İngiliz küstahlığına maruz kalacağınız, İngiliz varoşlarında geçen zavallı hayata şahit olurken, Kraliyet ailesinin ne muhteşem teknolojileri kullanarak dünyayı kurtarmasına tanıklık edeceğiniz ve sinemada hoşça vakit geçireceğiniz bir film. Dünyayı kurtarmaktan bahsetmişken yer yer politikaya değinen bu sırada kötü adamın İsveç prensesiyle bile masaya oturduğuna şahit oluyoruz. Ensest ilişkinin ve intihar sayısının bu kadar çok olduğu bir memleketin prensesi kötü adama karşı masaya yumruğunu vururken filmin sonunda çokta amaçsız bir şekilde yer alması düşündürmüyor değil. Filmin son sahnesiyle ilgili aklıma ister istemez şu soru geliyor: "Hak yolundan yapmak varken, b.k yoluna gitmek niye?".

 

iyi seyirler, iyi eğlenceler...

2 yorum:

  1. film 10 numara.aksiyon duygusallık patlama şiddet enerji akıl oyunu filmde mevcut

    YanıtlaSil
  2. bilimkurgu sevenlerin keyif alacagi bir film bence. hic sikilmadim

    YanıtlaSil