Örümcek Adam, Hayır hayır bu "İnanılmaz Örümcek Adam"

    25 Nisan'da gösterime giren kemikleşmiş izleyicisinin yanı sıra, bütçesi ve fragmanıyla da merak uyandıran ve birincisini kaçıranları da sinema salonlarına çekmiş "İnanılmaz Örümcek Adam"ı (Andrw Garfield) bu akşam masaya yatırıyoruz. Süper kahramanımız New York'luların hayatını kurtarmaya ve hayran kitlesi oluşturmaya devam ederken, Biricik sevgilisi Gwen'in (Emma Stone) de kalbini kazanmaya ve onula vakit geçirmeye çalışmaktadır.

    Yalnız  süper kahraman da olsanız bir bayan olarak itiraf etmeliyim, kadınları memnun edemezsiniz. Çok görüştük sıkıldım, az görüştük ayrılalım derler. Gwen hanım da öyle yapacaktır ve Peter Parker' dan (Andrew Garfield) ayrılacaktır. Tabi bu kadar birbirini seven, büyük aşk yaşayan iki insan ayrı durabilir mi? Sırf izleyicide acaba bir araya bir daha gelecekler mi sorusu uyansın diye resmen senarist yok yere (kız tribinden) iki ana karakteri ayırmıştır ve film boyunca romantik anlarla izleyiciyi baş başa bırakmıştır. Bu filmimizin romantik bölümüydü bir de "süper kahraman" bölümü var ki sormayın gitsin.

    Binalar arasında uçuşan, süper güçleri olan, kamyonları iki elle kaldırıp masum Newyork'luları kurtaran bir kahraman var karşımızda. Öyle ki yukarda da bahsettiğim gibi kendine ciddi bir hayran kitlesinin yanı sıra düşmanlar da edinebiliyor. Hatta ve hatta onun en büyük hayranlarından biri büyük bir değişim sonrası Elektro (Jamie Foxx) olarak karşımıza çıkıyor. Jamie Foxx'u ilk ekranda gördüğümden beri rolünü başarıyla canlandıracağını hissetmiştim. Çoğunlukla onu Elektro karakteri içinde bambaşka biri olarak ve çok kısa gör sekte bu kötü süper güçlü adam rolünün hakkını vermiş.

    Andrew Garfield (Peter Parker) rolünde iyi oynayamamış mı, tabi ki oynamış. Hatta kendisini "The Social Network"de gördüğümde "işte bu demiştim, bu çocuk ilerde çok ünlü olacak". 1983 doğumlu yıldız, Aslanı Kuzulara (Lions for Lambs) filminde Todd Hayes rolüyle karşımıza çıkmış belki de en ilgi çekici rolünü "The Social Network" de oynamıştır. Bunun yanı sıra, "Never Let me go" (izlenmesi gereken ilgi çekici filmlerden biri) adlı Drama-Bilim Kurgu karışımı, senaryosunu beğendiğim filmde Keira Knigtley ve Carey Mulliganla başrollerini paylaşmıştır. Örümcek Adamı da bu filmlerin arasına alırsak, Andrew Garfield bu filmlerde oynadığı birbirinden bağımsız karakterleri başarıyla canlandırmıştır. Emma Stone'un oyunculuğunun yanı sıra güzelliğinden bahsetmeden edemeyeceğim. Sarı saç bir kadına bu kadar mı yakışır ki kendisi orijin olarak kızıl saçlıdır. Çılgın Aptal Aşık filminde rolüyle de beğenimi kazanan yıldız bu filmde de çokta zor olmayan kahramanın sevgilisi rolünün hakkından gelmiştir. Gerçi ne Andrew Garfield ne de Emma Stone kafalara oturan Tobey Maguire ve Kirsten Dunst ikilisinin yerini tutamamıştır o ayrı. Ama yine de Örümcek Adam serileri içerisinde Andrew Garfield'ın oyunculuğunu Tobey Maguire'den daha başarılı buluyorum. Neydi o Tobey Maguire'in o baby face , her karede koyun bakışlı halleri. Kahraman dediğin az seyirciye bakışlarıyla gücünü göstermeli , Tobey Maguire'la olsa olsa çocuk parkına gidersiniz, ne bileyim mahallede ağaçta bir kedi kaldıysa kurtarmasını istersiniz falan ki o işi itfaiye de yapabilir. Sözü fazla uzatmadan oyunculukların oldukça başarılı, görüntü yönetmenliğinin bir harika olduğunu belirtmeliyim. Senaryoya gelince herhangi bir kahraman filmi izleyen biri bile filmin gidişatını ve sonunu, hatta 3.filmin senaryosunu tahmin edebilir. Bu arada bir önceki seriyle arasında ciddi teknolojik iyileşmeler olduğunu söylemeliyim örneğin Tobey Maguire'in spider man olduğu filmde bilekten çıkan örümcek ağı iki tost ekmeği arasında fazlaca erimiş kaşar peynir hissi uyandırırken, son seride gerçek bir ağ hissi verilmiş. Teknik ekibi buradan tebrik ediyorum. Bir önceki örümcek adamın çekiminden sadece 5 yıl geçmiş olmasına rağmen başına " amazing" ekleyip izleyiciye yutturmak niye. Ben söyleyeyim, ilerleyen teknolojiye, görüntü kalitesi ve kalifiye teknik ekibe rağmen senaryo kıtlığı çeken Hollywood'un durup beklemek yerine gözünü para hırsı bürümüş yapımcıların boş durmamasına bağlıyorum. Sonuçta yeni bir nesil geliyor, mutlaka çocuklar bu filmi izlemek isteyecek ve her bir sahnesinde mest olacaklardır. Senaristin bir önceki seriye göre esprilerle senaryosunu canlandırmaya çalışsa da erişkin izleyiciye hitap edemeyecektir.

    Sonuç olarak, çocuğuyla gitmeyi düşünen ebeveynler gönül rahatlığıyla gidebilirler. + 18'lik bir durum olmamasıyla birlikte çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimini etkileyecek dehşet verici sahnelere de yer verilmemiş. Marvel'in kahramanlarına bitiyorum, örümcek adamsız yapamam ya da bizim oğlan da kaç zamandır filme gitmek istiyordu, götürelim de sussun diyorsanız eşlik edebilirsiniz. Bu arada film vizyonda ve 3D seçeneği ile izlenebilir.

İyi seyirler.

Kübra Sancı.